İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Instagram'a Türkiye'de erişimin engellenmesi kararının iptali için dava açtı. Dervişoğlu, bu davanın hukuk devleti ve demokratik düzenin korunmasını amaçladığını belirtti.
Hukuk Devleti ve Demokratik Düzenin Korunması İçin Dava
Dervişoğlu’ndan Yazılı Açıklama
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Instagram'a erişimin engellenmesi kararının iptali için açtığı davanın, basit bir idari işlemin iptali talebinden öte, hukuk devleti, demokratik düzen ve insan hakları rejiminin korunmasını amaçladığını ifade etti.
Engelleme Kararının Gerekçesi
Dervişoğlu, engelleme kararının gerekçesinin belirtilmediğini, kamu düzeni ve milli güvenliğin korunması için bu kararın alındığının söylendiğini belirtti. Ancak, kararın katalog suçlarla ilgili olduğunun gün içinde açıklandığını ve bunun gerçekte başka bir maksatla yapıldığını, bu maksadın da bir kişinin keyfiliğinden başka bir şey olmadığını değerlendirdi.
Davanın Detayları ve Talepler
Anayasa’ya Aykırılık ve Yürütmenin Durdurulması Talebi
Dava dilekçesinde, alınan kararın açık bir sansür anlamına geldiği, Anayasa'ya aykırı olduğu, telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet vereceği için yürütmenin durdurulması talep edildi.
CHP’den Destek ve Ortak Dava
Mahmut Tanal’ın Açıklamaları
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da Instagram’a erişimin engellenmesi kararını Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından katalog suçlar sebebiyle alındığını belirterek, BTK kararını mahkemeye taşıdıklarını duyurdu.
Yürütmeyi Durdurma İstemi
Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu subjektif karar hakkında Ankara İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma istemiyle dava açtık" dedi. Tanal, kararın Anayasa'nın 2, 26 ve 28. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine aykırı olduğunu, somut gerekçelere dayanmadığını ve keyfi bir karar olduğunu söyledi.
Anayasa ve İnsan Hakları Bağlamında Kararın Değerlendirilmesi
Anayasa’ya ve Uluslararası Sözleşmelere Aykırılık
Engelleme kararının Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti, 26. maddesindeki ifade özgürlüğü ve 28. maddesindeki basın özgürlüğüne aykırı olduğunu belirten Dervişoğlu, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine de aykırı olduğunu ifade etti. Bu sebeplerle kararın iptali için hukuk mücadelesi başlattıklarını açıkladı.